Allan Hobson, rüya yorumlama konusunda biyolojik ve nörolojik bir yaklaşımı benimsemiştir. Hobson'a göre rüyalar, beynin uyanıklık sırasında dışarıdan gelen uyarıcılara nasıl tepki verdiğini gösteren bir süreçtir. "Aktivasyon-sentez hipotezi"ne göre, rüyalar beynin rastgele elektriksel aktivitelerinin bir sonucudur ve bu aktiviteler, zihinsel deneyimler ile anlamlı hale gelir. Hobson, rüyaların sembolizminden ziyade, beynin sinirsel ağlarındaki aktivasyonları anlamaya odaklanır. Rüyalar, bir anlam üretme süreci olarak ortaya çıkar; beyin bu rastgele uyarıları bir araya getirerek bir anlam bütünlüğü oluşturur. Bu bağlamda, rüyaların bireysel veya kültürel sembolleri değil, biyolojik süreçlerin bir yansıması olarak değerlendirilebilir.